Genel

Disiplinin Psikolojimizi İyileştirme Gücü

Disiplin ve İrade: Bireysel Dönüşümün Bilimsel Temelleri ve Enerji Merkezleri Çakralar ile İlişkisi

Disiplinli bir şekilde bir eylemi sürdürmek, bireye güç ve kontrol hissi kazandırır. Kişi köklenmiş ve güçlü hisseder. Bu süreç, nörobilimsel olarak alışkanlıkların pekişmesini sağlayarak, bireyin özgüvenini ve kendine olan inancını artırır. Sürekli tekrarlanan davranışlar, beyindeki nöroplastisiteyi harekete geçirerek, yeni sinirsel bağlantılar oluşturur ve kişisel gelişimi destekler.

Elbette, tüm alışkanlıkları aynı anda hayata geçirmek zor olabilir. Ancak “alışkanlık zincirleri” oluşturmak, belirli davranışları sürdürülebilir hale getirebilir. Örneğin, 21 gün boyunca şekersiz beslenmek, bireyin iradesini güçlendirmesine yardımcı olabilir. Araştırmalar, kendi kendini kontrol edebilme yeteneğinin (self-regulation) hem psikolojik hem de fiziksel sağlık üzerinde doğrudan etkisi olduğunu göstermektedir. Ayrıca, enerji merkezleriyle ilgili çalışanlar için, bu tür disiplinli uygulamaların solar pleksus çakrasını (göbek çakrası) dengeleyebileceği düşünülmektedir.

Disiplinli ve düzenli herhangi bir uygulama, bireyin psikolojik ve fizyolojik iyilik halini artırabilir. Örneğin, plasebo etkisi bir disiplin uygulamasıdır, yani kişinin düzenli aralıklarla ilaç aldığına inanarak iyileşmesini sağlamaktadır. Bunun temelinde, beynin beklenti mekanizmasının vücut üzerinde biyokimyasal değişimler yaratması yatmaktadır.

Öte yandan, disiplinin bireyin inanç sistemleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu gösteren örnekler de bulunmaktadır. Örneğin belirli bir süre ( 21 gün) boyunca günlük 100 defa Fil Suresi okuyan kişilerin kist, tümör ve yağ bezesi gibi sağlık problemlerinde iyileşme yaşadıklarını anlatan bir sayfa görmüştüm. Bu tür uygulamalar, disiplinin yanı sıra bilinçli farkındalık (mindfulness), dua veya meditasyonun, kişinin nörobiyolojik süreçleri üzerindeki etkisini yansıtabilir.

Kuantum fiziği ve bilinç çalışmaları, zihnin odaklanma ve yönlendirilmiş düşünce gücünün, bireyin algısını ve dolayısıyla yaşam deneyimini değiştirebileceğini göstermektedir. Kur’an, meditasyon veya yoga gibi pratikler, bireyin içsel dönüşümünü destekleyebilir ve travmalarından özgürleşmesine katkıda bulunabilir. Ancak, bu unsurların temelinde yer alan asıl anahtar disiplindir.

Yani evet kuran mucizedir, meditasyon realitenizi degistirebilir veya bir yoga seansi sizi gecmisteki bir travmanizdan özgürlestirebilir; disiplin ise bu mucizeyi aciga cikaran en güçlü araçtır.

Sıklıkla mucizeleri dışsal faktörlerde ararız; ancak gerçekte, değişimi ortaya çıkaran şey sürdürülebilir çabadır. Disiplin, kişisel dönüşümün ve bilinçli yaşamın en güçlü sırrıdır. Gerçek sır, basit ama kararlı bir şekilde uygulamaya devam edebilmektedir.

Bir tez çalışmasında disiplinli olma üzerine yapılan bir araştırmada, en etkili yöntemin oyunlaştırma olduğu bulunmuştur. Örneğin, günlük görevleri bir mobil uygulamaya veya basitçe bir deftere yazmak, bireyi bu görevleri yerine getirmeye motive edebilir. Özellikle, tamamlanan her görevin işaretlenmesi, başarı hissini artırarak sürecin sürdürülebilirliğini destekler.

Hatta eğer oyunlardaki gibi ekranın köşesinde sağlığımızı, paramızı ve diğer yaşam göstergelerimizi görebilseydik, kendimize çok daha iyi bakardık şeklinde yorum yapanlar olmuştur. Bu da, görselleştirilmiş geribildirim mekanizmalarının bireyin öz disiplinini artırmada nasıl etkili olabileceğini göstermektedir.

Ayrıca disiplin deyince totem hayvanı olarak akla örümcek gelir çünkü örümcekler muhteşem bir odaklanma ve disiplinle ağlarını örerler. Eğer karşınıza örümcek çıkarsa o an ne düşündüğünüze bakın. Belki de bu konu ile ilgili ihtiyacınız olan çözüm disiplinde saklıdır.