Genel

Duygularımızı Yaşamaya İzin Vermek

Duyguları Yaşamaya İzin Vermek ve
hissettiğimiz her neyse onunla barışık olmak 

Doğaları gereği, her şey kendiliğinden olur, kendini aydınlatır ve kendiliğinden yok olur. Gelir ve gider. Sonsuza kadar varolmaz. Ancak bu durum, sadece “şey”lerin kendi doğal oluşlarını ortaya koymalarına izin verirsek mümkündür, sürekli bir yapım-edim müdahale içerisinde olmak, zihnin en büyük tuzağı, hayatımızdaki dualitelerin kaynağıdır.

Eğer duygularımızın zihnimizin doğasından ayrı olmadığını kabul edersek, iyileştirici bilgeliğimizle temasa geçmemiz mümkündür.

Eğer hayal kırıklığına uğramış hissediyorsak, bu öfkeye yol açabilir. Eğer öfkeli hissediyorsak, bu kine ya da depresyona yol açabilir. Buna gerek yoktur. Duygularımızı kabullenebiliyorsak, kişisel özgürleşmenin temelini ortaya koyuyoruz demektir. Her şeyi olduğu gibi bırakıyoruz demektir.

Her şeyi olduğu gibi bıraktığımızda onlara kendi gerçek doğalarını ortaya koymaları için bir fırsat veririz. Onların değişmelerine, gerçek kimliklerini ortaya koymalarına izin vermiş oluruz. Bu bizim yargılamadan anlayan ve kendimizin de başkalarının da neye ihtiyaç duyduğunu anlayan dengeli farkındalığımızdır. 
Şartlanmamız yüzünden “şey”lerin kendi doğalarını ortaya koymalarını, kendiliklerinden oldukları gibi varolmalarını engelleme eğiliminde oluruz. Bu durdurma eğilimi yüzünden şefkat ve bilgeliğimizin başkalarına açıkça ulaşması mümkün olmaz.

Bazen diğer insanların bizi dinlemediği bir durumla karşılaşırız. Sonra da bizi dinlemediği için karşımızdaki kişiyi suçlamaya ya da kendimizi yargılamaya başlarız. Bu durum psikolojik ve duygusal gereksinmelerimizin karşılanmamasından kaynaklanan temel bir engeldir. Doğuştan gelen bilgeliğimiz ve yargılayıcı olmama yeteneğimizle, kabullenme, bağışlayıcılık, sevgi ve şefkat gibi doğal niteliklerimizle bağlantımızı kaybederiz. Kendimize sormalıyız: İçten bir şefkatle diğer insanın içinde bulunduğu durumu kabullenebilir miyim ? 
Bunu yaptığımızda temel doğamızla bağlantı kurarız. Sevgi dolu ve açık olmayı hayata geçiririz. 
Bir Dzogpachenpo (zogpaçenpo) oluruz.

Tibet Dzogchen (zogçen) öğretisi.

demetyildirim.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir