Hayal Gücü Yeteneğinizi Açmak
Ay- Neptün – Jüpiter Kavuşumu:
Bu hafta Ay, Neptün ve Jüpiter kavuştuğu için yaptığımız seanslar çok verimli geçti.
Bu vesile ile olumlu hayallere güç vermek üzerine bir yazı yazmak istedim.
Adeta gezegenler bize yeniden hayal kurma üzerine bir workshop açtı ve biz de vizyonlayıp serbest bıraktık…
Ay : Duygular
Neptün : Hayal Gücü
Jüpiter: Pozitif açılımları temsil ediyor
Bir çok danışanım farkında olmadan seanslarını bu zamana denk getirmek istedi.
Astrolojiyi birebir takip etmeseniz de yüksek benliğiniz enerjisel açılımları önceden bilebilir.
Basit bir Zihin Egzersizi:
Önümüzdeki ayın takvimini karşınıza alın: örneğin Mart ayı takvimine bakın.
Biraz odaklanırsanız hangi günlerin güneşli, pozitif, hangi günlerin kasvetli geçeceğini dahi hissedebilirsiniz.
Notlar alın. İç sesinizi duymaya odaklanın. Bazı bilgilerin akmaya başladığını keşfedeceksiniz.
Biraz zaman verin. 10 saniye içinde pes etmeyin.
1 ay sonra aldığınız notlar ile yaşananları kıyaslayın. Bir çok enerjisel akışı önceden nasıl bilebildiğinizi farkettiğinizde şaşıracaksınız.
Özgüveniniz gelişecek.
İşte bunlar beynimizin kullanmadığımız yetenekleri. Kullanmadıkça da köreliyor üstelik …
Geleceği kimse bilemez diyerek yeteneklerini kullanmayan algılarını kapatan ve korkutulup bastırılan bir yığın insan var.
Olacakları önceden hissetmek olağan bir şeydir. Hislerinizin rehberliğine izin verin.
Bilgi her an dolaşımdadır, yerdeki gazete kağıdı bile an gelir sizin rehberiniz olabilir, yeter ki gerçeğe kulak verin…
Olumsuz bilgileri Dönüştürmek :
Olumsuz şeyler hissettiğinizde şifa, dua, olumlama, vizyonlama… çalışması yapıp, yaşanmadan önce karanlığı dönüştürebileceğinizi biliyor muydunuz ?
Olumsuzluğun içinde kaybolmaya çok alıştık …
Genellikle insanlar astrologlardan, kahinlerden, medyumlardan olumsuz potansiyelleri dinledikten sonra; toksik, sindirilemeyen ve dönüştürülemeyen kıvamda bilgiler elde ederler. Astroloji gibi gökyüzünü okuyan kadim bir öğretinin verdiği rehberliği yanlış değerlendirip, bilginin ağırığı altında ezilirler.
Bu bilgiyi dönüştürebileceklerini farkedemezler ve fal baktırmak da aynı ağırlığı yapabilir.
Bütün bu olumsuz düşünce formları, olumsuz haberler, olumsuz beklentiler, etrafınızdaki kişilerin başına gelen kötü olaylar, insanların yaşam ışığını çeker ve olumlu hayallere güç vermeyi tamamen unuturuz, hatta olumlu hayal kurmayı çok boş ve gereksiz bir işmiş gibi algılamaya başlarız.
Çünkü olumsuzluklar yeni gerçekliğimiz olmuştur …
Şimdi sizi tüm zamanlarda destekleyecek doğru imajinasyon çalışmalarına biraz odaklanalım.
Hayal Gücü (İmajinasyon) Nedir ?
Zihinsel görüntüler oluşturabilme ve üretebilme yetisidir
Çocukların çakralarında henüz bir blokaj olmadığı için bildiginiz gibi sürekli hayal kurarlar. Gündüz düşü görürler ve iç alemleri rengarenktir.
İmaj (image) İngilizce karşılığı olarak görüntü veya resim demektir. İmajinasyon ise bu görüntüyü üretme becerisidir.
Bu yeteneğimiz kullanılmadıkça kaybolmaya yüz tutar ancak kullandıkça da çoğalır.
Örneğin bir ayakkabı tasarımcısı olmaya niyetlendiğinizi varsayalım.
Başlangıçta aklınıza hiçbir yaratıcı tasarım gelmeyebilir.
Ancak ayakkabı görsellerini inceledikçe (sağ) beyniniz farklı çalışmaya ve aktifleşmeye başlar.
Algıda seçicilik ile baktığınız her yerde ayakkabı görebilirsiniz, bir bardağın kulpu bile size ilham verebilir.
Bu örnekten de anlaşıldığı üzere hayal gücümüzü kullanmamız için gerekli malzemeler görsellerdir.
Zihinde Görsel Arşivi Oluşturmak:
Çekim yasası kitaplarını okuduysanız resim çizmenin, resim panosu oluşturmanın veya “olmuş gibi” imgelem ve duygu yaratmanın öneminden bahsederler.
Örneğin “The secret ” kitabı doğru imgeleme ve olumlu duygu üretme yetileri ile donatılmıştır. Okumadıysanız mutlaka okumalısınız. Çok akıcı olduğu için bir günde bitebiliyor ve 24 saat içinde bazı istekleriniz gerçekleşiyor, yani eğlenceli bir uygulama ancak bir süre sonra odaklanmayı kestiğinizde kitabın etkisi de kesilmiş oluyor, çünkü sürekli zihin çakra düzeyinde yaşayamayız.
Kitabın eleştirilme nedeni ise bana göre hayatın sadece 6. çakra yani zihin ile dönmediği…
Hayatın içinde 7 çakrayı birden aktif kullanmamız gerekiyor :
1. Çakra – Köklenip eyleme geçmek ve gerçeklikten kopmamak,
2. Çakra – Neşeli, kreatif (yaratıcı) olmak,
3. Çakra – Sürdürülebilir irade uygulamak,
4. Çakra – Sevgi dolu olmak, yaşamı yargılamamak
5. Çakra – İsteklerimizi akıcı şekilde doğru ifade etmek,
6. Çakra – Olumlu vizyonlama ve hayal kurma yetilerini kullanmak
7. Çakra – Nihayetinde olacak olanı serbest bırakmak, ilahi akışa teslim olmak
Bu şekilde tüm ekolleri eşit olarak uyguladığımızda başarı ve mutluluk organik bir yapıya dönüşecektir.
(Bazı şifacıların tek bir çakra ekolü ile ilerlediğini farkediyorum, örneğin sadece dişi enerji çalışması (2. çakra – yumurtalık düzeyi bilgiler) ekolü ile ilerlerseniz bir süre sonra diğer seviyeler açılmaz ve beklenen tekamül gerçekleşmez, evrensel enerji çalışmalarında holistic (bütünsel) yaklaşım oldukça önemlidir. Eğer bu şekilde ilerliyorsanız tekniklerinize diğer ekolleri de ilave ederseniz çalışmalarınız daha etkili olacaktır. )
Peki günlük hayatta ne yapıyoruz ?
Zihnimizde farkında olmadan tasarladığımız olumsuz sahneler vardır. Üstelik bu sahneleri sık sık kendimize hatırlatıp onlara yeniden taze enerjiler yükler ve kuantum yasalarının işlemesi için olumsuz imajları dolaşıma bırakırız, sonra da gelip bizi bulur …
Beyin gücünüzü bu şekilde kullanmak tamamen bir alışkanlıktır. Astrolojik olarak olumsuz merküri (zihin gücü) açılımlarına sahip olsanız dahi olumlu düşünmek öğrenilebilir bir şeydir. Örneğin aşk hayatında sürekli sevgisizliği ve ihaneti deneyimliyorsanız, zihniniz otomasyon geliştirir ve hep aynı sahneleri bilinçsizce yeniden tasarlar ve bir süre sonra yine kendine çeker, yani önce değişimi kendi içinizde yaratıp sevildiğinizi, kıymetli olduğunuzu hissedene kadar iç dünyanızı disipline etmeniz gerekebilir. Sonra her şeyin kendiliğinden nasıl düzeldiğini görünce dışardaki hayat artık sizi yormayacak ve realitenizi istediğiniz gibi şekillendirebileceksiniz. Şu andan itibaren sizi iyi gelen imajlar biriktirmeye ve bunlara odaklanmaya başlayın, bir süre sonra manyetik çekim enerjiniz başka bir dünyaya hizmet edecek ve yaşam akışınız değişecek. Böyle olacağını biliyorsunuz ancak günlük yaşamdaki kaoslar genelde zihnimizde baş sahnededir ve olumlu olana bir şekilde zaman kalmaz …
Başarılı insanların konuşmalarını dinleyin, daima önce nasıl olumlu hayal kurduklarını, hayalin içinde olmuş gibi yaşadıklarını anlatırlar.
Aslında sosyal medyada insanların birbirinin hayatını takip etmesinin gerçek nedeni, ilham alıp bir benzerini kendi hayatında yaratmaktır.
Bu anlamda sosyal medya imajları zengin bir görsel arşivi olarak size hizmet edebilir.
Ancak zihin gücünün yanlış kullanımı ve olumsuz inançlar nedeniyle kişiler ilham almak yerine kıskançlık gibi düşük frekanslı türev duygular üretip,bilgileri pozitif yaratımda kullanmayı unuturlar.
Eğer sosyal medya üzerinde ilham aldığınız kişiler veya görseller varsa, imaj çalışmalarında bu kişiler ile ilgili yargıya girmemeniz de ayrıca çok önemlidir.
Onların realitesine etki etmeye çalışmayın, kendinizle kıyaslamayın veya rekabet etmeyin. Bunlar egonun oyunlarıdır ve sizi bir üst realiteye taşımaz. Gücünüzü farkında olmadan kendinize değil bu kişilere vermiş olursunuz. Biz bunu istemiyoruz.
Burada amaç sadece ilham almaktı, unutmayın. Günlük yaşamda sosyal medyada hali hazırda çok vakit harcandığı için bu örneği vermeyi hep verimli bulmuşumdur.
Veya vaktiniz varsa kendinize bir olumlu imajlar arşivi kurabilirseniz, harika olur !
Hayal Kurmayı Unuttuysanız, Hadi Başlayalım :
Size madde madde teknik vermiyorum, daha eğlenceli bir yol deneyelim :
Keyif almazsanız, teknikler sürdürülebilir olmaz.
Film seyrediyorsunuz öyle değil mi ?
Kim bilir bugüne dek kaç film izlediniz …
Alyazmalım, Yüzüklerin Efendisi, The Matrix, Son Samuray …
Onların hepsi hayal ürünü veya gerçek yaşamdan alıntı, bunu da biliyorsunuz…
Peki size basit bir imgelem tekniği;
Sizin hayatınız bir film, gerçek yaşamınızdaki insanlar da bu filmin oyuncuları olsun.
Senaryoyu baştan yazalım.
Ne de olsa bu film oynanıp, gişe yapacak.
Önce hayal kurmamız lazım, seneryo nasıl olsun ?
Mesela ;
Sabah işe gittiniz herkes sizi sevgi ve selamla mı karşılıyor ?
Ofis hayatınız çok eğlenceli ve harika arkadaşlıklarınız mı var ?
Sevdiğiniz bir kişi, size eve girerken, kapının tam önünde bir süpriz mi hazırlamış ?
Filmin içinde gitgide kilo verip güzelleşiyor musunuz yada bir kaç sahne sonra muhteşem kaslarınız mı ekrana yansıyor ?
Önce fakir başlayıp finalde multi-milyoner mi oluyorsunuz?
Uluslararası bir yarışmada benzeri görülmemiş bir başarıya mı imza atıyorsunuz ?
Filmin karelerinde bahçeli-havuzlu evinizde mutlu yuva sahneleri mi var ?
Yoksa bu bir Şaman filmi mi ve siz hayvanlarla konuşmaya ve toprağın kadim sırlarını duymaya mı başlıyorsunuz ?
Ekranda hangi hayvanla konuşuyorsunuz, bu beyaz muhteşem at size ne anlatıyor ?
Karlı dağlara çıkıp macera yaşadığınız sahneler mi var ve hangi yarım kürede geçiyor ?
(Detaylar önemli … Ne deneyimlemek istiyorsunuz ?)
Bir kitap yazdınız best-seller oldu ve New York’ta imza gününde misiniz ve bu kitap ne anlatıyor ? Dünyada yirmi ülkeden farklı dilde kapak görselleri ekrana yansıyor ve herkes sizi tebrik ediyor…
Yada bu filmde ayak basılmamış adalara gidip elmas rezerv yatakları mı keşfediyorsunuz?
(Bu filmi gerçekten izlediğinizi hayal edin, başrolde siz varsınız.)
Bu filmde 12 yabancı dil mi biliyorsunuz ?
Yoksa bu bir kovboy filmi ve siz kasabaya adaleti mi getiriyorsunuz ?
Bu vizyonda yüksek bir şelaleden nehire atlayıp tertemiz serin sularda yüzdüğünüz sahneler mi var ?
(Kameralar sizi çekerken cesur olmalısınız)
Belki de bu film gizemli bir köşkte geçiyor ve siz köşkün zengin hanımı yada bey efendisini canlandırıyorsunuz ?
Bu film Paris’te geçen muhteşem bir aşk hikayesini mi anlatıyor, en çok hangi sahneyi sevdiniz ?
Yada dünyaca ünlü bir sarkıcı oldunuz ve her kıtada şarkılarınız söyleniyor, canlandırın.
Yada siz Piri Reis’siniz.
Her şey olabilir !
Hayal kurmayalı çok zaman mı olmuş ?
Demek ki 6. çakranız bir yerlerde pasifleşmiş ancak güç verirsek şimdi yeniden canlanabilir …
Aslında film izlerken, kitap okurken veya meditasyon yaparken zihin çakramız gerekli besin kaynaklarına zaten ulaşıyor ve tam o an olumlu bir hayal kurabilirsiniz. Bu tamamen bir alışkanlık olmalı…
Görüyorsunuz, hayal kurmak için bir bedel ödememiz gerekmiyor, sadece günlük telaşlarımıza ve olumsuzluklara değer verdiğimiz kadar hayal kurmayı da gerekli ve değerli bulmamız yeterli …
Bütün güzel hayalleriniz gerçek, bütün korkularınız gerçekleşmeden farkındalıkla iptal olsun…
Özel seanslarda doğru imgeleme yöntemleri ile çalışmak isterseniz randevu almanız yeterli.
Çünkü beyin dalgalarını alfa-teta düzeyine çektiğimizde, uyku ile uyanıklık arası bir yerde kurulan hayaller korkulara takılmadığı için daha hızlı gerçek oluyor.
Alfa beyin dalgaları başlangıcı, ilahi akış düzeyi olarak kabul edilir ve kontrolü bıraktığınızda ilahi akış planını zihniniz ile bölemez, kaygı üretemezsiniz.
Örnekle bütün hayvanlar alemi alfa beyin dalgaları düzeyinde yaşarlar, betada zihinsel-kaygılı yaşam sürmezler, akışı bölemezler, içgüdüleri ile hareket eder ve sistemin doğru çalışmasına izin verirler …
Takviye olarak hayal gücü yüksek balık burcu tabiatlı insanlar ile vakit geçirmeniz zihin fonksiyonlarınızı destekleyecektir.
Kocaman sevgilerimle ♥