Genel

Nazar ve Davranış Kodları

Nazar ve Davranış Kodları


Kimler üzerine nazar çeker ?

Nazar, hepimizin hayatında bir şekilde var olan, kişinin veya nesnenin aurasına istemli/ istemsiz yönlendirilen odaklanmış bir ateş elementi yoğunluğunun bazı olumsuz sonuçlarına verilen kollektif bir isimdir. 

Sonuçlar ise değişken ve kişiseldir.

Beyindeki elektrik akımı ile birleşen düşüncelerin ürettiği enerjilerin, bedenden çıkış kapıları vardır. Gözler de bu çıkış kapılarından birisidir. (Parmak uçları da elektriğinizi geçirmek için çok efektiftir. Uzun namlular gibi bir hedefi odaklamak için aletin ucunun ince ve uzun olması etkilidir. Yani parmağınızla da ateş edebilirsiniz. )

Gözlerden yükselen odaklanmış ışınların nesneleri parçalaması olağan olduğu gibi bazen bir hayatı da parçalayabilirler.

Örneğin Türk söz yazarı ve oyuncu Aysel Gürel bana göre ne olursa olsun yaşlılıktan değil nazardan vefat etmiştir. Son reklam filminden sonra herkesten şu cümleyi duyduğumu çok net hatırlıyorum : “Bu kadın hala yaşıyor mu  ?!”

Binlerce kişi hücresel elektrik akımını istemeden de olsa Aysel Gürel’in yaşam enerjisine yönlendirmiş ve reklam filminden kısa bir süre sonra ölüm haberi gelmişti maalesef…

Enerji hareket dalgalarını ölçümleyen / analiz eden herkes, o dönem bu alan okumasını yapmış olabilir. Çünkü kollektif bilinç alanında herkes ortak/eşit bilgiye sahiptir. 

Nazar deveyi kazana, insanı mezara sokabiliyor gerçekten de …

Nazara çok odaklanmak üzerinize daha fazla nazar vakası çekebileceği gibi, nazarı yok saymak ve tedbir almamak da felaket getirebilir.

Bazı davranış kodlarımızı değiştirmek bize nazar konusunda yardımcı olabilir.

Ülke Profilimiz (Realitemiz) ;

Ülkemizde çoğu insan kendi potansiyelini gerçekleştiremeden, atıl enerjide pasif ve basık durumda (düşük frekansta gizli öfkeyle) beklemektedir. Bu konuda dış politikanın etkisi büyüktür. Nesiller boyu kısıtlanan kuşaklar şu an bunu normal zannedip hayallerini doğmadan öldürüyor.

Ve yine bir çok insan da kendi potansiyelini henüz farkedip incelemeye değer bulmamıştır.

Herhangi bir kişiye hayallerini sorun, size aslında henüz kullanılmamış yüksek potansiyellerinden bahsederler, sonra nasıl haksızlığa uğradıklarını anlatırlar ve ardından bu hakkaniyetsiz dünyada hayallerinin neden olamayacağı ile ilgili yüzlerce madde sıralarlar.

Odtü mezunu, yüksek profilli bir kariyere ve maaşa sahip bir arkadaşımla geçen gün biraz sohbet ettik. 3 tane film senaryosu yazmış. (Yıllardır senaryoların atılda beklediğini biliyorum.)

Kurguları dinledim, senaryolara polisiye detaylar döşenmiş ve zekice soru işaretleri bırakılmış, güzel tasarlanmış…

Ancak gel gelelim ki inanç sistemi uygulamada çok ilkel çalışıyor…

-Babadan zengin değilsen uğraşma zengin olamazsın.

-Projelerini gerçekleştirmek için her yerde bir tanıdığın olacak, yoksa yapamazsın.

-Çok harika içerik de üretsem şanssızım, olmayacak biliyorum…

Bu örnekle birlikte anlıyoruz ki mesele mezun olduğumuz üniversite, çalıştığımız kurum veya bize biçilen maaş değil, mesele inanç sistemimiz …

Zayıf inançlar bize, başka hayatlara haset etme özelliği getirdi ve kim biraz yol alsa, ışığı parlasa diğerleri tüm dikkatini ona verip parlayan kişiyi anında söndürür oldu…

Çünkü hakkaniyetsizlik var, şans ona gülmüş diğerine gülmemiş ve asla gülmeyecek gibi görünüyor …

İhtiyacımız olan bakış açısı, bir başka parlak hayatı sadece takdir edip rol model alarak, kendi hayatımızı tamir etmek … 

Dramı bu kadar benimsediğimizde çıkış kapısını bulamayız.

Dolayısıyla bu bahsettiğim ve bahsedemediğim koşullar, inançsızlık, zengin/fakir herkesin bilincinde haset/kıskançlık/öfke katsayısını yükseltti.

Sonuç, birisinin ışığından rahatsız olan diğer birileri …

Nasıl Değişiriz ?

Başka hayatlara saldırmamak, kendi potansiyelimize güç vermek ve inanmak ile ilgilidir.

Güç vermek; emek /enerji ve zaman vermektir.

İnanmak ise YARATICI ile iletişim kurmaktır.

Çakra sisteminde tepe çakradır, ilahi akıştır, meleklere dokunmaktır, yardım ve destek alabileceğimizi bilmektir, ilerlemektir.

Yaratıcı ile iletişim kurmanın çeşitli araçları vardır.

-Soru sormaktır.

-Dua edip kalbini açmaktır.

-Yaratıcıyı iyi tanımak ve çözebileceğini bilmek ve sonuçları ona bırakmaktır.

Bu bırakma ekolü çok değerli ve başka bir yazının konusu …

*Kuran okumak iletişim kurmaktır.

*Meditasyon yapmak beyin dalgalarımızı yavaşlatıp yaratıcının sesini duymak için boşluk bırakmak iletişim kurmaktır.

*Doğada zaman geçirip, doğadaki yaşamın düzenini ve teslimiyetini gözlemlemek iletişim kurmaktır…

Düşük frekanslı nazar realitesini dönüştürmek için bu adımlar kalıcı bağışıklık sağlayabilir…

Peki hangi davranışlar nazarı hayatımıza çeker ?

Geçen gün bir danışanımdan mail aldım.

Şöyle şeyler yazıyordu ;

“Bir problemim var. Para kazanamıyorum.

Kazansam bile hep kaybediyorum.

Bir medya şirketim var. 

Açtığım yıl aylık 45.000 tl lik işler yaptım.

Ancak şu an 3 tl ile markete gider haldeyim.

İki mercedes’im vardı biri yandı, biri bozuldu, yok fiyatına sattım. Sizce seans ile bu döngüyü aşmak mümkün mü ? “

Bu yazımdaki kodları farkettiniz mi ?

Sizce bu aynı cümleleri ilk kez bana yazarken mi kullanıyor ?

MEDYA ŞİRKETİM VAR.

AYLIK 45BİN YANİ YILLIK 540BİN LİRALIK GELİRİM VAR.

İKİ MERSEDESİM VAR…

Eğer bu kodlarla oluşturduğunuz bir konuşma diliniz varsa karşınızdaki kişinin bilinçaltı sizin sıkıntılarınıza odaklanmaz.

Vayy be onda o var bu var, diye odaklanır.

Ama bu odağı da konuşma dilimizle biz yaratırız…

Lütfen nazara hepimiz dikkat edelim ve insanların dikkati başka yerdeyken onların dikkatini VAR’lıklarımıza, çocuklarımıza, kazancımıza, başarılarımıza, bedensel özelliklerimize dilimizle veya davranışlarımızla çekmeyelim.

Gizemli çekicilik diye bir kavram var.

Bırakın insanlar ne kadar kazandığınızı ve nasıl başardığınızı bilmesin.

Eğer kendini geliştirmek için sizi rol model almak istiyorsa ve çok samimiyse sadece davranışlarınızı gözlemleyerek de bunu edinebilir. 

Bilirsiniz zenginlerle vakit geçirmek bile onların neyi doğru yaptığını gözlemlemek için yeterlidir.

Dergahta üstadın eteğinde de bu yüzden zaman geçirilir / hizmet edilir. 

Üstadın aurasından beslenebilmek içindir…

Yani insanlara ilham vereceğim diye kendi hayatlarınızı ifşa etmeyin. 

Auranızın korunmaya ve korunmak için sağlıklı sınırlara ihtiyacı var.

Eğer hayatınız zaten çok göz önündeyse lütfen tedbir almakla ilgilenin.

Nazardan çok şikayet eden bir danışanım bir gün birden otururken ayağa kalktı ve kazağını kenardan kaldırarak belini gösterdi.

Ayy baksana çok zayıfladım bu ara dedi.

Anladım ki bunu sadece şu an yapmıyor. Bu bir davranış kodu ve durduk yere insanların dikkatini üzerine çekiyor … Buna gerek yok, bırakın insanlar nasıl / kaç kg zayıfladığınızı bilmesin. Çok merak ediyorlarsa bir iki güzel tavsiye verin. O kadar …

Konuşma dilinde birisi bizi deşifre etmek istese bile odak değiştirme zerafetini öğrenelim.

Lütfen hayatlarımızla ilgili bu kadar şeffaf olmayalım. Rakam vermeyelim.

Detay vermek zorunda hiç değiliz. 

Kimseye durduk yere açıklama yapmayalım.

Nispetten gerçekten uzak duralım.

Gizemli olmayı ve deşifre olmamayı öğrenelim.

Huzurlu olmak istiyorsak …

Nazarla ilgili tavsiyeler;

Insanların çoğu nazara uğradığının farkında değildir.

Nazar ciddi bir depresyon sebebidir.

Hiç bir şeyin keyif vermemesidir.

Nazardan kurtulup enerjiniz tekrar yükseldiğinde size nazar değen kişiler durduk yere sizi arar ve sizden hayatınızda olan biten ile ilgili bilgi isterler. Lütfen paylaşmayın.

1 bardak suya 41 felak-nas okuyun ve için, realiteniz, yaşam açılımlarınız ve ruh haliniz değişecek mi bir bakın.

Çörek otu siyah renkte olduğu için Kabe örtüsü gibi negatifi içine çeker. Çantanızda/üzerinizde bir çörekotu kesesi taşıyın ve onu unutun.

Nazar ateş elementidir ve su ateşi söndürür.

Abdest almak, her sabah yıkanmak hem nazarı giderir hem de rızkınız açılır.

Nazarla birlikte karşıdaki kişinin sadece bakışları değil, negatif frekanslı varlığı da size transfer olabilir ve bu negatif frekans durduk yere işlerinizi karıştırabilir. Öfke/kıskançlık haset şeytani duygulardır. Pek meleksi sayılmazlar.

Bioenerjiniz çok fazla oranda başkasına odaklıysa, auranızı besleyemiyor ve kendinizle ilgilenemiyorsanız zayıf düşer ve kalkansız kalabilirsiniz. Olağandışı dönemler hariç, sık sık kendinizi ihmal ediyorsanız, önce odağınızın nerede olduğunu tespit edin, sonra bilinçli seçim yaparak odağınızı kendinize çevirip ellerinizi bedeninize yerleştirin ve ritmik nefesle kendinize avuçlarınızdan ısı çıkararak biraz enerji verin / titreşiminizi değiştirin.

Kendi ilginize başkalarının olduğu kadar sizin de ihtiyacınız var.

Eğer tek başınıza aşamayacağınız kadar yoğun nazar altındaysanız ve kaderinizi kapalı hissediyorsanız benden destek alabilirsiniz.

Nazar için doğru taşlar, mavi akik, mercan ve ülkemizde bulunmayan mavi topazdır.

Ve su elementi diğer taşları tercih edebilirsiniz

Özel seanslar / Uzaktan seanslar

05315104865 

layaholistic@gmail.com

demetyildirim.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir