Genel

Ruh ile Bedenin Kesiştiği Nokta Epifiz

Boyutu 5-8 mm kadar olan “Epifiz bezi” beynimizin tam ortasında oldukça karanlık bir noktada yer alır.

Şekli çam kozalağına benzediğinden ismi Latince çam anlamına gelen “Pinealis” kökünden gelir.

İngilizcesi bu sebeple Pineal Gland’dir.

(Çam bezi …)

Bu bez beyin omurilik sıvısının üretildiği bölgenin hemen arkasında bulunur.

Yoga teknikleri uygularken bu bezi çalıştırmak için nefesi gözler kapalı konumda, sanki iki kaşımızın ortasından alıyor gibi yaparız.

Yeterince pratik yaparak hem bu bezin yerini keşfedebilir hem de durugörü kapısını aralayabiliriz.

Bu teknikle birlikte yoga ve namazda ortak olan “secde şeklinde” baş yere konularak yapılan hareketler ile de epifiz bezinin kanlanma oranını artırabiliriz.

Ağırlığı 100-180 mg kadar olmasına rağmen böbrekten sonra en fazla kanlanan organımız Epifiz bezidir.

Beynimizde her bölüm simetriktir. Yani sağ ve sol loblarda her bölümden iki adet bulunur. Ancak mercimek tanesi boyutundaki Epifiz bezi hariç …

Epifiz bezi 3 hormon salgılar.

Melatonin karanlıkta salgılanır, uyku düzenimizi ve beden ritimlerini kontrol eder.

Seratonin parlak güneş ışığında salgılanır ve mutluluk hormonudur. Yaz aylarında daha mutlu olmamızın sebebi artan seratonin oranıdır.

DMT (ruh molekülü) üretimi en çok doğum ve ölüm anında tepe noktasındadır. Ölüme yakın deneyimlerde “Sanki hayatım film gibi gözümün önünden geçti” dedirten hormon DMT molekülüdür.

Ve bunun dışında DMT molekülü en çok derin RAM uykusu halinde salgılanır.

Bilimsel araştırmalar epifiz bezinin göze benzediğini hatta retina ve benzeri dokulara sahip olduğunu ortaya koymuştur.

Epifiz bezi 7 çakradan biri olan üçüncü gözü temsil eder ve gözlerimizin göremediği şeyleri görmeye yarar.

Bu bez çok derin uykularda çok net rüyalar görerek rehberlik almamıza aracı olur.

Bizim kalp gözü / gönül gözü diye adlandırdığımız kavram aslında fiziksel olarak epifiz bezidir.

Ruha değer veren bir ülke olan Hindistan’da, iki kaş arasına 3. Gözü temsilen “bindi” denilen, sandal ağacı macunundan yapılan kırmızı bir işaret konulur.

Bu şekilde meditasyon halinde bilinçaltı ve bilinçüstünün birleşmesi beklenir.

Bindi kelimesi Sanskritçe nokta anlamına gelen” Bindu” kelimesinden türemiştir. Hintliler alınlarına yapıştırdıkları bu noktalarla negatif düşüncelerden korunduğuna inanıyor.

Aynı kadim bilgi Mısır halkında da mevcuttur. Mısırlılar bu bezi temsilen “Horus’un gözü” diye adlandırdıkları simgeyi çizerler.

Bu simgeyi incelediğimizde epifiz bezi ile inanılmaz derecede benzerlik taşıdığını görürüz.

Mısırlılar kutsal kabul edilen bu simgenin iyileştirici ve koruyucu olduğuna inandığından vücutlarında dövme şeklinde taşımışlardır.

Günümüzde nazar boncuğu olarak kullanılan korunma tılsımının da kökeni Horus’un gözüdür.

Aynı zamanda Mısır’da vicdanın kapanmayan gözünü temsil eden Tanrı Horus’un bir gözü ay – bir gözü güneştir ve bu gözler nöbetleşe sıra tuttuğundan hiç kapanmaz.

Yine Buda’nın saçlarını incelediğimizde aynı kozalak şeklini görürüz.

Aslında Batı Dünyası da bu kadim bilginin farkındadır. Vatikan’ın ortasında ve Papa’nın asasında bu kozalak simgesi mevcuttur.

Ünlü Fransız filozofu Descartes bu bezi incelediğinde; Ruh ile bedenin birleştiği nokta demiştir.

İlginç olan başka bir şey ise 3. Gözün aynı gözlerimiz gibi ışığa duyarlı olmasıdır.

Bu çok minik organ kapalı ve ışıksız bir ortamda bulunmasına rağmen deri yoluyla ortamda ışık olup olmadığını algılar.

Gözleriniz kapalıyken size arkadan vuran zayıf bir ışığı görebilir.

Gözler ışıklı ortamda işlevini yerine getirirken pineal bez tam tersine hiç ışığın olmadığı ortamda verimli çalışabilir.

Siz karanlıkta uyurken vücut melatonin salgılar ve sizi hastalıklara karşı korur.

Dünya’da kansere yakalanma grafikleri incelendiğinde geceleri bol ışığa maruz kalan gelişmiş ülkelerin gelişmemiş ve karanlıkta kalan ülkelere göre 6 kat daha fazla olduğu saptanmıştır.

Bu bilgiye paralel olarak görme özürlülerin kansere yakalanma riski neredeyse yok : %1 !

Yani standart kişilere göre görme özürlülerin kansere yakalanma riski 24 kat daha azdır !

Gece vardiyasında ışıklı ortamda çalışan kişiler ise normal kişilere göre 11 kat daha fazla kansere yakalanma riskine sahip…

Bunun anlamı şu; epifiz bezinize iyi bakın, sağlıklı oranda melatonin salgılasın ve sizi hastalılardan korusun !

Peki epifiz bezinin günümüzdeki en büyük gizli düşmanı nedir ?

Florürlü diş macunları ! Sabah akşam mutlaka dişlerinizi fırçalayın !

Üstelik akşam yatmadan önce dişlerinizi floridli diş macununuzla fırçalarsanız, tam da epifiz bezinizin çalışma saatleri olan 23:00 ile 05:00 arası kireçlenen epifiz beziniz nasıl çalışır ?

Florid, epifiz bezinizi kireçlendirir ve çalışamaz hale getirir.

1955 yılında ilk kez diş macunlarına sodyum florid eklendi.

Florid, insanları yavaş yavaş zehirler, toksiktir.

Sadece diş macunları değil içtiğimiz sular da floridli !

Neden bunu yapıyorlar ?

Üst boyutlarla iletişimimizi sağlayan tek organımız çalışamaz hale geldi…

Sürüler halinde sisteme hizmet eden itaatkar bir toplum yaratmanın bir alternatifi floriddir.

Yapılan testler sonucunda floridin insanları daha itaatkar hale getirdiği tespit edilmiş.

Florid başlangıçta askeri alanda kullanıldı. Bütün teknolojik yenilikler gibi florid de önce askeri alanda uygulandı.

Amerikan ordusunun 1950ler ‘de bugün yediğimiz cips paketi ambalajlarını ürettiğini düşünürsek kim bilir şu an nelerle meşguller …

Nazi kampında askerleri kontrol altına almak için kullanılan florid neden sadece askeri alanda kullanılsın ?

Tüm toplum itaat etse ? Daha parlak fikir !

Böylece diş macunları ve içtiğimiz sular floridlendi…

Ayrıca epifiz bezi iyi çalışmazsa seratonin /mutluluk azalacağından bunun sonucunda ver elini depresyon – anksiyete – panik atak – şizofreni…

Herkes kronik mutsuz …

Diğer bir hormon olan DMT ise çok enteresan bir hormondur. Doğum ve ölüm anında anlaşılmaz şekilde tepe noktasında salgılanır. RAM uykusu halinde üretimini sürdürür.

DMT molekülü sadece insanlarda değil tüm canlılarda mevcut. Bazı bitkiler bol miktarda DMT ihtiva eder.

Bu bitkileri yiyerek yada kaynatıp içerek DMT yüklemesi yapılabiliyor.

(Phalaris Arundinacea ve Desmanthus illinoiensis bitkileri DMT içerir.)

Güney Amerika yerlisi olan şamanlar DMT ‘yi Ayahuasca (ayahuşça) çayından elde ediyor.

Belli bir törenle yapılan bu ayinlerde “Kargı Kamışı” nın Üzerlik Tohumu ile karışımından elde edilen bu çay içildikten yarım saat kadar sonra etki ediyor.

Bu çayı içenler deneyimlerini rasyonel bir şekilde anlatamıyor. Bilinçaltı yüzeye çıkıyor ve farklı boyutlar açılıyor. Beyin %100 kullanım potansiyelinde …

Bu çayı içenlerin çoğu ışık görüyor. Hani şu ölüp geri gelen insanların gördüğü ışık ve yükselme hali…

-Bir ışık huzmesinden geçmek ve ayrı alemlere dalmak …

-Çok canlı ve belirgin renkler …

-Bedensel yüklerden arınma ve inanılmaz bir huşu hali …

-Tüm evrensel boyutlarla bir olma hissi …

Yani Sufi metafiziğindeki Vahdet-i Vücut hali . Vahdet birlik demektir. Zamanın olmadığı bir boyutta Yaratıcı ile BİR olma hali !

Bazı kişiler bu deneyimle ilk kez gerçekliği görebildiklerini ve hissedebildiklerini söylüyor.

1960’larda Dünya’yı etkisi altına alan protest Hippi akımında insanların çokça tükettiği bir uyuşturucu olan LSD, aslında bir DMT kırması idi.

Ancak aralarında ciddi bir fark vardı. LSD olmayan şeyleri gösterirken DMT gerçekleri gösteriyor.

Şu an yaşadığımız şey dahi bizim gerçekliğimiz olmayabilir. Bir simülasyon (sahtelik) olabilir, bunu ayırt etmenin yolu DMT molekülü yüklemesi ve sağlıklı çalışan bir epifiz bezidir.

Her kültürün DMT artırım yolu farklı.

Hz. Mevlana; Üzerlik tohumu karanlığı örttü ve gerçek göründü demiştir.

Üzerlik tohumunun inhibitörü olarak kullanılan kargı kamışı dervişlerin saatlerce üflediği ney enstürmanında mevcut.

Önceden üzerlik tohumu alan dervişler huşu içinde / trans halinde ney üfleyerek ölmeden önce ölümün hafifliğini tadıyor.

İnsan o kadar mükemmel bir yaratım ki bu bitkileri almadan da vücut DMT seviyesini artırabiliyor.

Eski insanların yaptığı gibi yeteri süre aç kalarak ve ışığa maruz kalmayarak karanlık bir mağarada geçirilen günler epifiz bezini çalıştırıyor.

Dolu bir mide, ihtiyaçtan fazla ışık ve ergenliğe geçişteki cinsel dürtüler sonrası epifiz bezinin küçüldüğü saptanmış.

Huşu hali ise artan melatonin seviyeleri ile mümkün. Melatonin üretimi en çok seher vakti tepe noktasına ulaşıyor.

Anadolu’da 40 gün süreyle karanlık bir odaya girip çilehanede çilesini dolduran dervişler aslında epifiz bezini çalıştırarak hem arınarak hastalıklardan korunuyor hem de ruhunu geliştiriyordu.

Sadece ölmemek için çok az besin alan dervişler, karanlıkta 3. Gözlerini açıyor ve ruhlarının bedenden ayrılmasını mümkün kılan astral seyahat haline geçebiliyordu.

Hz. İsa ; Karanlıkta oturanlar gerçek ışığı görürler demiş. Karanlıkta oturarak veya ibadet/dua/yoga/meditasyon gibi çalışmalar yaparak siz de epifiz bezi egzersizlerine başlayabilirsiniz.

Epifiz Bezini Kireçten Arındırmak için bu bezi çalıştıran yoga ve ritüellerin dışında tavsiyeler :

Arıtılmış saf su için

Günlük MSM (Sülfür) takviyesi alın (organ işleyişi düzenleyici)

Ham /işlenmemiş çikolata yiyin

Elma sirkesi kullanın

Alkali diyet yapın

Zeolit kili kullanın. (Vücuttan ağır metalleri atar)

Mineral alın

Deniz tuzu tüketin

İyot takviyesi alın (Nascent iodine)

Chaga mantarı çayı için

Taze havuç suyu için

Sabahları Güneş gözlüğü takın

Diyatomlu toprak gıdaları tüketin. (Yosun sınıfı)

Ve kalbinizi Açın …

Dipnot : Geçtiğimiz yıllarda üst üste 5 tane psişik yetenekleri geliştiren eğitimlere katılmıştım.

İki yüz saate yaklaşan bu eğitimler sonucunda zaten aktif olan durugörü yeteneklerim en üst seviyeye çıktı.

Ara sıra gördüğüm doku ve hücrelerin mikroskobik görüntüleri günlük hayatımın bir parçası oldu.

Hollanda’ya giden arkadaşlarım bazı mantar türlerini tüketerek bu görüntüleri görebildiklerini söylerken ben aracısız görüyordum.

Bu mantar türünü yiyince ağacın altına yatmış ve olacakları seyretmiş, etrafını eterik düzeyde bir sürü rengarenk maymunun sardığını söylüyordu.

Yani eğer yeterince pratik yaparsak epifiz bezimiz kendiliğinden çalışır.

Dışarıdan bir uyarıcı almak saatlerce pratik yapmaktan daha kolay olabilir.

Ancak bu veriler bizim yeteneklerimizin ürünü olmaz. Sinema izler kalkarız.

Sevgilerimle,

DMT Yıldırım

Bireysel Hipnoterapi Seansları için : layaholistic@gmail.com

—————————————————-

BONUS 1 : 3. GÖZÜ ÇALIŞTIRAN BİR YOGA TEKNIGI

Şambhavi Mudra
-Gözlerinizi kapatın ve yüz kaslarınızı gevşetin. -Göz kürelerinizi gevşeterek içinize bakın.
-Yukarıya doğru kaşların arasına bakın.
Bu görüntüye odaklanırken gozlerinizi germeyin.
-Yoruldukça gözlerinizi kapatın.
-Gözler kapalıyken de iç gözünüzle kaşların arasına bakın.
-Bir şey düşünmeden 3. Göz çakrasına odaklanın. 15 dk devam edin.

Faydaları :
-3. Göz merkezini canlandırır
-Blokajlar çözülür
-Çakra girdabı dönmeye başlar.
-Göz kasları güçlenir.
-Göz çevresinde birikmiş gerginlik ve kirli enerji ortadan kalkar.
-Zihin sakinleşir.
-Stres ve öfke giderilir.
-Zihinsel denge gelişir.
-Konsantrasyon artar. (Göz rahatsızlığı yaşayanların bu çalışmayı kontrollü yapması gerekmektedir.

Teknik Kaynak : Yoga Çakra Enerji Merkezleri Bilimi / Akif Manaf

BONUS 2 :

Diş Macunu Tavsiyesi

DXN Ganozhi Diş Macunu

Reishi Mantarlı

Antibakteriyel

Ve Sodyum Flörür gibi kimyasallar içermiyor.

Satın almak için Laya Store Whatsapp: 0551014244

Ayrıca Online Durugörü Eğitim Seminerimize de katılabilirsiniz:

İletişim :05315104865

demetyildirim.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir