Genel

Şifalanma Yolculuğunuz İçin Öneriler

Bir Şifa Çalışmasına Başlarken Nelere Dikkat Etmeliyiz ?

Modern hayat bizi hep dışa dönük ve hep pozitif olmaya zorlasa da bazen bu coşkunun sürekliliğini korumak için içe dönmek doğanın bir gerekliliğidir.
Tıpkı kış uykusuna yatan hayvanlar gibi veya tohumlarını kış vakti toprakta saklayan bitkiler gibi insan da zaman zaman ruhsal bütünlüğünü korumak için içe dönmeli ve kendi şifa döngüsünü geliştirmelidir.

Çoğumuz içsel bir iyileşme sürecine girerken bir an önce arınmak ve yenilenmek isteriz.
Ancak günlük alışkanlık rutinlerimizi değiştirmeden bu ne kadar mümkün olabilir ?

Kimimiz iyileşmek için Uzak Doğu’ya seyahat ederken, kimimiz ise içsel olarak iyileşmek için çocukluğunun geçtiği yere dönmek isteyebilir. Çünkü ruh kendisi ile bağlantı kurmak istemektedir.
Kimimiz iyileşmek için manyetik alanı güçlü grup meditasyonlarına katılırken; kimimiz ise bir rehber eşliğinde bireysel çalışma yaparak yaşamımızda önemsizleştirdiğimiz duygularımıza ve döngülerimize yeniden odaklanmak ve çözümlemek isteyebiliriz.
İyileşmek kişiseldir ve size neyin iyi geldiğini ancak siz bilebilirsiniz.

Aslında hastalıklar dahi bedenin iyileşme sürecidir. Örneğin grip olduğumuzda beden iyileşmek için reseptörlerini dış aleme kapatır, iştahımız ve bir çok algımız kapanır ve biz içe dönerek “şifayı kapmış” oluruz.

Şimdi seçtiğiniz herhangi bir iyileşme veya inziva sürecinde çalışma kalitenizin yükselmesi ve çabalarınızdan tam verim almanız için burada size sunulan bazı öneriler var :

Şifalanma yolculuğunuzu ertelemeyin.


Seçtiğiniz rehbere tam teslimiyet geliştirin.


Şifalanma deneyimini zihinsel olarak sorgulamayın ve zihinsel bir ürün beklemeyin.


Sürecin zihinsel değil bedensel seviyede geliştiğini fark edin.


Değişime direnmeyin.


Bırakmak gerekileni bırakın.


İyileşmek için sorumluluk alın.


Birlikte çalıştığınız rehberlere sizi kurtarma sorumluluğu yüklemek yerine, sadece yolunuzu kandil gibi aydınlatmalarına izin verin.


Her çalışmada olduğu gibi ruhsal disiplinlerde de düzenli ve istikrarlı olun. (Süreklilik mükemmellik getirir.)


Sürecinize tam enerji koyun.


Egonun geliştirdiği eski çözüm yöntemlerine tutunmadan, işleri bu şekilde çözemediğinizi kabul edin.


Kendinizi başkaları ile kıyaslayıp, aynı şeyleri yapıp, aynı sonuçları beklemeyin.


Şifalanmak size özgü çizilmiş bir yoldur ve bunun için bir başkasının hayatını kopyalama çabalarınız varsa bu gerçek dışı yolculuğun farkına varın ve başkasının yolunu yürümeyin.


Durumu büsbütün kontrol etme çabanıza son verin ve kontrol etmek ile serbest bırakmak arasındaki dengeyi keşfedin.


İlahi sistemin akışını iyi gözlemleyin ve bu evrende tek başına kalmış gibi sistemi kendi kurallarınızla yönetmeye çabalamayın.


Kalp kırıklıklarınızı ifade edin.


Sürekli çok güçlüymüşsünüz gibi yapmaya son verin.


Duygularınızın akmasına izin verin.


Duygularınızı bastırmamak, yok saymamak, üstünü örtmemek ve konuyu değiştirmemeye özen gösterin.


Bebekler gibi tüm diyafram kaslarınızla ağlayarak veya gülerek duygunuzu tam olarak yaşayıp içinizden söküp atın.


Dramınızı sürekli anlatarak ve isyan ederek iyileşme beklentiniz varsa son verin.


Yeni bir alışkanlık olarak “bu yaşadığım durum bana ne öğretiyor” sorusunu sorun.


İhtiyaçlarınızı çok net ifade etmeyi öğrenin ve kendi kendinize baskılamayın.


Karşılanmayan ihtiyaçlarınız, karşılanmayacağına inanmaya son verin.


İsteklerinizi elde etmek için bağırıp çağırma alışkanlıklarınız varsa bu tarzınıza bir son verin.


Kaderiniz için başkalarını suçlamayı bırakın ve bunun yerine “ruhum neden bu deneyimi yaşamayı seçti ve ne öğrendi” sorusunu sorun.


Özellikle içe döndüğünüz dönemlerde başkalarının süreçlerine müdahil olmayın.


Dedikodu yapmamak ve kendi frekansınızı korumak gibi alışkanlıklar geliştirin.


Sürecinizi bloke eden ve içe dönme gereksiniminizi gereksiz bulan kişileri sınırlandırın.


Bilinçaltınız ile bağlantı kurun, özellikle alış verişte hangi boş imajların hangi seçimlere neden olduğunu fark edin ve bu durumun büyük kader planındaki seçimlerde de değişmediğini gözlemleyin.


Gerçekçi olmak ve mucize beklemek arasında denge kurun.


Işık varlıkları, melekleri ve ruhsal alemi zihninizle tahlil etmeye son vererek sadece size yardım etmeleri için onların yolundan çekilin.


Korkularınızın farkında olun ve temel korkularınızı belirleyin (En büyük korkum nedir?)


Başladığınız ve yarım kalan bir iş  gibi kendinizi de yarım bırakmayın.


Nefesinizi tutmayın.


Şifa sürecinde nefes alma alışkanlıklarınızı değiştirin ve daha derin nefes alın. (bebekler dakikada ortalama 4 nefes döngüsü alıyor)


Yaratım aşamasında olan hayal tohumlarınızı açıp hemen paylaşmayın.  (yumurtayı erken kırmamak)


Alma – verme dengesi kurun.
Hep alma halindeyseniz vermeyi öğrenin. (deneyin)
Hep verici konumdaysanız almaya izin verin. (insanlar size bir şey verdiğinde tüm gücünüzle onları geri çevirmeyin)


Aktif-pasif dengesi kurun.
Nerede aktif eyleme geçmeniz gerektiği (eril enerji) ile nerede pasife geçip beklemeniz gerektiğinin (dişi enerji) farkında olun.


Ruhsal çalışmaları bir file patates gibi satın alamayacağınızı ve patatesin gelişimi için sürece sizin de enerji koymanız gerektiği kabul edin.


Anne ve babanıza olan yüzeyde veya bastırılmış öfkenizin farkında olun ve süreç içinde farkındalık arttıkça anne ve babanızı suçlamayın.


Öfkenizi fark edip serbest bırakın ve geçmiş pişmanlıklara değil, değişime odaklanın.


Geçmişte yaşanan olumsuz tüm kayıtları güncel tutmak yerine bedeninizden nefesle olumsuzluğu uzaklaştırıp sonraki seviyeye saniyeler içinde geçebileceğinizin farkına varın.


Şifanın anda gerçekleştiğini anlayın ve erteleme alışkanlıklarınızı iptal edin.


Gücünüzü geçmişte tutmayın ve güzel yarınlara ulaştırın.


Varsa potansiyelinizi baskılayan insanların farkına varın ve gücünüzü sadece farkında olarak geri alın.


Yönetilmeye ve kurgulanmaya izin vermeyin.


Hayatınızı değiştirmek için işe başkalarını değiştirmeye başlamakla başlamayın.


Kendi yetersizlikleriniz için başkalarını yetersizlikle suçlamayın. Köklerinizi geliştirin.


Bir ilişkinin içinde merkezinizde kalmayı öğrenin.


İlişkilerde mutluluk ve tatmin miktarınızı kendiniz belirleyin.


İlişkilerde karşı tarafın muamele ettiği şekle dönüşmeyin, imajınızı dağıtmayın.


İlişkide değerinizi ve insanların size nasıl davranacağını kendiniz belirleyin.


Sınırlarınızı ihlal edenler olduğunda kendilerini düzeltene ve saygı geliştirene kadar gücünüzde durup bu kişilere set çekin. (Önemli.)


İlişkinin içinde yaşadığınız her duyguda içinize dönmeyi öğrenin ve kendinize “ne hissettim” sorusunu sorun ve bu duygunuzun köklerine inin, böylece ilişkinin içinde kendinizi keşfederek keyif alın.


Aceleci olmayın ve doğanın ritmine izin verin.


Kimsenin özgürlük alanına müdahale etmeyin, her gerektiğinde serbest bırakın.


Ruhsal alanda ruhunu serbest bırakmadığınız veya affetmediğiniz herkesi bırakıp aslında kendinizi hafifletin.


İlerlemeye izin verin.


Kendinizi bloke eden ve akışınızı bozan kararlarınızın ve yeminlerinizin farkına varıp hepsini bozun.


Yalnızlığa son verin.


Dayanışma içinde olup, hem destek alıp ve hem de destek vererek bencilliği yok edin.


Karşılıksız iyilik yapmayı hatırlayın ve sevgi kanallarınızı geliştirin.


Doğa ve hayvanlarla daha fazla iletişim kurun, yeni iletişim kanalları keşfedin, duygularınızla konuşmayı deneyin.


Bir fidan dikin ve büyümesinin ruhunuza kattığı ihtişamı gözlemleyin …

Sevgilerimle,
Demet Yıldırım

Demetyildirim.com
Bireysel seanslar : 05315104865

Instagram : @layaholistic
@dmt_yldrm
@laya.store
Facebook/layaholistic

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir