Genel

Taciz Korkusunu Şifalandırmak

Taciz Korkusunu Şifalandırmak

Hazır Venüs akrep retrosunda taciz/tecavüz davaları artmışken biz de bu konuya birlikte bir ışık tutabiliriz:

Örnek olay : Güney Afrika’nın başkenti Cape Town’da kaçırıp tecavüz eden ve ardından bıçaklayarak öldürülen 21 yaşındaki Hannah …

(http://www.hurriyet.com.tr/galeri-genc-kizi-tecavuz-edip-olduren-saniklar-hakim-karsisina-cikti-40990570 )

Geçtiğimiz günlerde ruhsal boyutta yeni bir köklenme çalışması yaptık.

Danışan aslında durugörü yeteneğini artırmak istiyordu.

Aslında zaten vizyonları ve algıları çok açık ancak algılar tam olarak şekillenmiyor.

Gördüğü görüntülere bir anlam verip, niyetini de kullanarak, çakralardaki yaşam enerjisini vizyonlarla birleştirip henüz sonuç alamıyor.

Yaptığı çalışmalar topraklanmıyor dolayısıyla gerçeklik yaratamıyor.

Spiritüel çalışmalar hayal boyutunda takılı kalıyor.

Kök Çakra Blokajı:

Bunun için öncelikle Kök çakra/ Eylem ve gerçeklik enerjisi ile çalışmaya karar kıldık.

Kök Çakrada en gizli ölüm korkularımız saklıdır.

Korkularımız ne kadar büyükse çakra blokajı o kadar geniş hacimli oluyor ve aslında kişi “ölmemek için” bir yerlerde harekete geçmeme kararı alıyor.

Bu tarz korkulardan kaynaklanan eylemsizlik haline kök çakra blokajı diyoruz.

Bu çakra ile çalışmak için ilk sormamız gereken soru :

Bu hayattaki en büyük korkum ne ? sorusudur.

Ne ile başedemem ?

Danışanın cevabı : Kızlarım tacize uğrar diye çok korkuyorum. Hayattaki en büyük korkum bu.

Biraz irdelediğimizde bu durumun aslında kendi korkusu olduğu kanısına vardık.

Ve bir bilinçaltı çalışması yaparak anılarına gizlenmiş taciz sahnelerini bulduk.

Bu danışan bu anısında başına böyle bir şey geldiğinde bir çok kadın gibi sessiz kalmıştı…

Bakalım bu sessizliği nasıl dönüştürebiliriz ?

Aura ile Püskürtme Tekniği ve Göbek Çakra :

O sessiz kaldığını söylediğinde aklıma bir zamanlar Suada dönüşü takside yaşadığımız başka bir olay geldi.

4 kız arkadaş Suada’da düzenlenen bir etkinliğe davetliydik.

Güzel vakit geçirdik, eğlendik, taksiye binip eve döneceğiz.

Bir taksi çevirdik herkes arka koltuğa sığıştı, ben de tam ön koltuğa binecekken kızlardan birine asılan bir adam benim oturmam gereken ön koltuğa bindi.

Adam gayet kararlı, kaldıramıyoruz.

Arkamızda da trafik bekliyor, yanımda yeterli nakit de yok …

Taksici bir müddet tarafsız kalmaya çalıştı ve ben hala dışardayım, bu adamla değil tartışmak hiçbir şekilde temas kurmak istemiyordum.

Arkada da Ayşe diye bir kız vardı. Ayşe kısa boylu, kısa saçlı sempatik bir psikologtu.

Istanbul’da okumuş, tek başına ev tutmuştu yani biraz “Cabbar” ve becerikli bir kızdı.

Ayşe adam koltuktan kalkmayınca o sarhoş haliyle arka koltuktan ön koltuğa bir vurdu…

Sadece “İn ulan şu arabadan” dediğini hatırlıyorum. Bu kadar. Adam toz oldu.

Ayşe’nin bunu sadece aurasından çıkan püskürtme gücüyle yaptığına emindim.

Sonra o koltuğa bindim ve eve geçtim.

Böyle anlarda göbek çakramızdaki ateş elementine odaklanıp güçlü bir ateş topu göndererek kişiyi geri püskürteceğimizi hatırlamamız gerekiyor.

Aslında insan aurası kendini koruyabilecek şekilde tasarlanmış.

Çakralar kitabında şöyle bir yazı okumuştum;

“Göbek çakrası çok sağlıklı çalışan bir birey kavga eden bir topluluğun ortasında iken çakra merkezinden gözle görülmeyen ancak hissedilen bir enerji topu fırlatır ve bu enerji kavga eden topluluğu yatıştırabilecek güçtedir.”

Ailemizin Korkularını Yüklenmek …

Ben alkol kullanmıyordum ancak o yıllarda hep bu tür sahneler karşısında zorda kalıyordum…

Bir yandan da babam dışarda olduğumu bildiği zamanlar bana sürekli olumsuz korkular yüklüyordu.

Babam bu şekilde beni koruduğunu düşünse de aslında farkettim ki bana dışardaki kötü adamlardan daha fazla zarar veriyordu.

Bu durumu farkedince önce gittiğim yerler hakkında babamı bilgilendirmeme kararı aldım,

Çünkü sürekli başıma bir hal geleceği enerjisini yüklüyordu ve sürekli başıma bir şeyler geliyordu …

Bir şekilde kendimi kurtarıyordum ancak nereye gitsem bir sorun oluyordu …

Ailemden gelen negatif enerji akışını kestikten sonra büyük oranda rahatladım.

Kız çocukları olan bütün aileler bu korku titreşimini sürekli yayıyor ve maalesef hayatlarına çekiyorlar.

Bu durumda kız çocuklarımızın başına bir şey geleceğini sürekli hayal etmek yerine onları görünmez bir elin koruduğunu hayal etmek daha akılcı olabilir.

*Daha da derine yerleşmiş atalar ve aile karmaları çalışmaları için aile dizimi gruplarımıza veya bireysel seanslarımıza katılmanızı öneririm.

Doğum Haritasındaki Zayıf Etkilerle Çalışmak …

Bazı doğum haritalarında aura, gezegenlerden yeterince enerji alamıyor ve bu durum kişiye aşırı derece naif ve kırılgan bir tabiat verebiliyor.

Bu gibi bir durumda kişi değil karşı tarafa enerji topu fırlatmak, kendisi için yeterli enerjiyi dahi üretemiyor, günlük işlerini güç bela halledebiliyor.

Daha önce de yazdığım gibi doğum haritasında yoğun terazi etkisi varsa bir yandan güzellik verirken bir yandan da fiziksel güçsüzlük verebilir.

Bu kişilerde eksik olan şey Ayşe gibi “Cabbar olmak”.

Normal koşullarda aura sınırlarınızın dışardan hissedilmesi gerekiyor ve bu görünmez mesafe kişilerin size ne kadar yaklaşabileceği hakkında bir bilinç aktarımı yapıyor.

Eğer aura sınırlarınız yeterince gelişmemişse bu konu ile mutlaka çalışma yapmanızı öneririm.

Cabbar Frekansına Uyumlanmak :

Cabbar kelimesi Allah’ın isimlerinden biridir ve “emrine karşı konulmayan, istediğini zorla da olsa yaptıran; gücü ve kuvveti her şeye yeten ve  sınır tanımayan, asla mağlup olmayan” gibi anlamlara gelir.

Şimdi bu kadar farkındalıktan sonra size kolay bir formül:

Eğer 1 ay boyunca “Ya Cabbar” ismi ile çalışırsanız insanlar sizden korkmaya, çekinmeye ve saygı duymaya başlar …

Aslında özgüven konuları için de kullandığımız bu yüksek frekans auranın yeni sınırlarını oluşturuyor.

Deneyin.

(Günde en az 1000 kez x 30 gün )

Diğer korunma frekansları :

Ya Selam (Selamette olmak)

Ya Hafız (Korunma çemberi açmak)

Fiziksel olarak güçlü olmanız gerekmez:

Auranızla istemediğiniz tüm faktörleri uzaklaştırabilirsiniz.

Sadece yapabileceğinizi bilin.

Aura Güçlendirme Tekniği 

(Ruhsal Korunma Teknikleri Kitabı’ndan)

57-58-59 ve 60. sayfalar

SİZ FARKINDA OLSANIZ DA OLMASANIZ DA AURANIZ HEP ORADADIR !

İkinci bir kolay formül ise her gün ritmik nefesle auramıza 10 dk enerji vermek …

Işık kulesi tekniğini uygulamayı bilen bir çift bir gün akşam saatlerinde yolda yürürlerken bir grup çete onlara doğru yönelip korku salmaya başladığında,

çift hemen elele tutuşup aura kalkanı oluşturmuşlar ve dönüp baktıklarında kalabalığın dağıldığını görmüşler.

Işık Kulesi Tekniği:

“Ayakta konumlanın ve pratik süresince derin ve düzgün nefes alın.

Tüm vücudunuzu gevşetin.

Kollarınızı gevşekçe iki yana bırakın.

Omurganız dik, ayaklarınız birbirine paralel olsun.

Bedeninizi çevreleyen uzun, elips şeklinde, yoğun parlak mavi bir ışığı gözünüzün önüne getirin.

Bu ışık vücudunuzda aşağı yukarı 25 cm ötesine ulaşır.

Başınızın üstünde ve ayağınızın altında ise 40 santime kadar uzanabilir.

Aslında ruhsal auranız bundan daha büyük bir alanı kapsar.

(Üstatların auraları 1 kilometreyi bulabilir, bir şehre geldiklerinde şehrin enerji alanı değişime uğrar.)

Aura genellikle gümüş rengi olarak canlandırılır ancak korunma amacınıza uygun olarak bu çalışmada mavi olması gerekir.

Alanı neden mi küçülttük ?

İhtiyaç duyduğunuz koşulları yaratmak küçük alanda daha kolaydır da ondan.

Sizi iyice çevreleyen bu iyice belirlenmiş yoğun parlak mavi ışık alanını gözünüzün önüne getirdiniz mi ?

Tamam, şimdi auranın en üst noktasında, başınızın biraz üzerinde parlak beyaz bir ışık küresi hayal edin, hayır küre başınıza değmiyor.

Dikkatinizi bu küre üzerine yoğunlaştırın.

Böylece kor şeklinde yanan magnezyum gibi beyaz ve daha parlak hale gelir.

Bunu yaparken yukarı bakmaya gerek yok.

Başınızın üstündeki varlığını hissedin yeter.

Bu imajı yüksek varlığınızın ışığını temsil etmek üzere yaratıyorsunuz.

Bu ışık gerçekten de oradadır.

Bu küreyi hayal ederken dokunmaya kalkmayın.

Çünkü yüksek varlığınızı bilinçli varlığınızla tespit etmiyorsunuz.

Şu iki imajın farkında olun :

Tümüyle içinde olduğunuz mavi elips ve başınızın üstündeki beyaz küre.

Onlar orada zaten varlar ama şimdi siz onlara konsantre olarak bu enerjilerin yoğunluğunu artırıyorsunuz.

Beyaz küreyi sembol olarak gözünüzün önüne getiremeseniz bile gerçek ilahi gücün bir parçasını temsil ettiğini kabul edin.

Ve düşünebileceğiniz en yüksek pozitif enerjilerin zihninizde dolanmasına izin verin.

Bu pozitif enerjiler izin verin tüm benliğinizi sarsın.

Hazır olduğunuzu hissettiğinizde göz kamaştırıcı yuvarlağın beyaz ışık saçtığını görün.

Bu ışık gümüş pırıltılarla doludur.

Önce auranıza sonra da canlı bir şekilde size akarak tümüyle nüfuz eder.

Şimdi auranızın dış kabuğu canlı ve parlak mavi elips şeklindeyken, içi canlı parıldayan beyaz ışıkla dolacak.

Konsantrasyonunuzu etkin bir şekilde sürdürebildiğiniz sürece bu vizyonu yaşayan ve hareket eden bir gerçeklik olarak görün.

Parlaklık sürekli etrafınızdadır ve size doğru akar.

Her şeyin kaynağı olduğu için bitmez tükenmezdir.

Auranızda sürekli dolaşır. Pırıltılıdır. Sert ve keskin şekilde belirlenmiştir.

İlahi gücün bu muhteşem belirtisinin ortasında çok mutlu bir şekilde kendinizin farkında olun.

Auranızın zaten varolduğunu, ancak şimdi bunu güçlendirmek için özel bir çaba sarfettiğinizin bilincinde olun.”

Bu metodu hergün uygularsanız olası bir saldırganın dikkatini başka yöne çevirebilir, hatta yatıştırabilirsiniz.

Bu teknik ile çalıştığımda genelde nazar yön değiştiriyor ve camlar kırılabiliyor …

Auranızdaki ışığı çalıştırmak bedensel bir alışkanlık haline gelene kadar çalışmaya devam edilmelidir.

Dipnot: Taciz korkusu şifalanmayınca (eterik beden bu duyguyu atamayınca) panik atak gibi sinirsel hastalıklara çevirebiliyor.

Uygulayıp 1 ay sonra yaşadığınız değişimleri veya takıldığınız konuları bana yazabilirsiniz.

Mail :layaholistic@gmail.com

Doğal Taş Tavsiyeleri:

Obsidyen ve mavi akik ile ülkemizde pek bulunmayan topaz taşının (gerçeği) korunma frekans aralığında çalışırlar.

Sevgiler

DY

Laya Store / Mavi Akik Bileklik :

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir