Genel

Köklenme Sorunu Yaşayanlar & Aidiyet Duygusu

Köklenme Sorunu Yaşayanlar & Aidiyet Duygusu
Bugün sizinle aidiyet duygusu ve köklenme ihtiyaçları arasındaki duygusal bağlantıyı inceleyelim.

Eğer hayatınızda bir türlü kendinizi bir yere ait hissedemiyorsanız, herkes bir ağaç gibi kök salıp -kendisine uygun bir toprakta büyürken- siz bir yere tutunamıyor ve aslında mobil – göçebe bir hayat sürüyorsanız aidiyet duygunuzu incelemek iyi bir fikir olabilir.

Köklenme konusu; hayatta kimlik oluşturmak, rota-hedef belirlemek, ev-mülk sahibi olmak ve olduğu yeri benimseyip sevmek, bir topluluğa ait ve kabul edilmiş hissetmek, evlilik ve soyağacınızı sürdürecek çocuklara sahip olmak, istikrar ve kararlılık, kendinden emin ve net olma duygusu, güçlü sosyal bağlantılar kurmak gibi konularla ilişkilidir.

Sürekli -kökleriniz sarsılacak şekilde- iflaslar geçirmek, hastalıklar ile boğuşmak ve hayatta kalma güçlükleri, yaşamın varlığınızı tehdit etmesi, kontrolü her bıraktığınızda sarsılmak, sosyal kopukluk, destek bulamamak, sevilmediğinizi hissetmek, bulunduğunuz koşullardan (evden-şirketten-kurduğu yuvadan) nefret etme, köklenecek alan-toprak-koşul-şans bulamamak gibi döngüler sizin köklerinizle ilgilenmeniz için yeterlidir.

Bu duyguyu incelemeye alırken ilk olarak şunu not edelim; ailenizde büyük göçler var mı ?

Hiç vatanınızdan yada sahiplendiğiniz herhangi bir yerden sürüldünüz mü ?

Veya hiç toprakları, mülkleri elinden alınan bir dedeniz var mı ?

Eğer bu şekilde kayıtlarınız varsa bilinçsizce tekrar edebilir.

Bu döngüyü şimdi farkettiyseniz, bilinçli olarak bu akışa bir son verebilirsiniz.

Yani olumlamanız şu şekilde; ben bilinçsizce atalarıma yapılan haksızlığın yasını tuttuğumu ve bu durumu farkında olmadan sürdürdüğümü, bu döngüyü besleyen koşullara ise güç verdiğimi ve bu dramı büyüttüğümü farkettim ve bu davranış eğilimimi şimdi değiştirerek, duygusal olarak yas içinde olmayı keserek şimdi göçebe hayatıma bir son veriyorum, köklenmeyi seçiyorum.

Göçebelik demişken Türkler’in yüzyıllar boyu göçebe yaşamı benimsediği hepimiz biliyoruz ve bu şekilde atalar üzerinden akan kayıtlardan bağımsız olmamız düşünülemez.

Diğer karmik sorular;

-En son kendinizi hangi okula, semte, işe vs. ait hissetmiştiniz ?

-Aidiyet duygusu geliştirdiğiniz bağlarınız hiç sizin isteğiniz dışında koparıldı mı ?

-Yakın tarihinizde savaş, sürgün, gasp gibi ailenize ait hikayeler var mı ?

-Ailenizin hikayesi uğradığı haksızlıklardan mı oluşuyor ?

-Kaç şehir- ülkle- okul- ev vs. değiştirdiniz ?

-Bulunduğunuz semtte iyi tanınır mısınız ve ailenizin sosyal ilişkileri güçlü mü ?

Bu soruları titizlikle cevaplamanız ve belki kağıt kalem kullanmanız çok önemli, siz bu yazıyı okur ve cevaplarken dahi bu döngüler bir son bulabilir ve bilinçsiz tekrarı şimdi farkındalıkla durdurabilirsiniz.

Şimdi ise karmik döngünüzü incelediyseniz, duygusal döngüler ile devam edebiliriz.

Duygusal döngülerden kasıt nedir ?

Kendini bir kişiye, bir aşka ait hissedememek duygusal bir kısırdöngüdür.

İlişkilerin tamamına erecekken sürekli yarım kalması duygusal bir kısırdöngüdür.

Aynı şekilde çalıştığınız kurum ile duygusal bağ kuramamak sizi bu şirkette mobilleştirir ve kendinizi geçici hissedebilirsiniz.

Kısacası içinde bulunduğunuz tüm koşullar ile duygusal kopukluklar yaşıyorsanız bu koşullarda köklenmeniz mümkün değildir.

Bir ülkeye, şehire, semte, işe, aşka ait hissetmek bizim köklenmemizi kolaylaştırır.

Örnekle; diyelim ki birisine aşık oldunuz ve o kişi sizin daha önce hiç de ilgilenmediğiniz bir semtte oturuyor olsun.

Bu duygusal bağ ile siz gün geçtikçe kendinizi oraya ait hisseder ve o bölgede topraklanmak istersiniz.

Dolayısı ile duygularının izini sürmeyen kişinin “süper mantık” ile köklenecek doğru toprağı bulması mümkün değildir.

Burası duygusal mantığın devreye girdiği yerdir.

Bu sebeple köklenmek isteyen ve uygun koşulları bir türlü bulamayan kişilere önerim; kendi duygularının aslında nereye aktığını veya bu bağlantının ne zaman koptuğunu bulmalarıdır.

İnsanların duygusal aidiyet geliştirmeden, mekanik olarak köklenmesi mümkün deildir.

Bu sebeple kök çakrası en fazla bloke olan kişiler, aidiyet duygusu gelişmeyen veya çocukken ebeveynleri ile yeterli vakit geçiremeyen kişilerdir.

Sevgilerimle,

Demet Yıldırım

Demetyildirim.com

Laya Holistic Terapi

Seanslar : 05315104865

@layaholistic/instagram

@laya.store

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir