Genel

Korkuları Dönüştürme Tekniği

Korkuyu Dönüştürme Tekniği

Korku tünelinden geçmek ve ışığı bulmak

Güzel bir deneyimin yada hayalin ortasında birdenbire bazen zihnimizde bir korku ekranı açılır.

Ya farkında olmadan bu korkuyu yaşamamak için bu hayali o an korku içinde- olmasını çok istediğimiz halde- iptal ederiz yada bu korkuya alan tanıyıp karanlık tünelden cesaretle geçerken duygularımızı okuyup yeni bir vizyonlama ile sahneyi yer değiştiririz.

Bütün bu yaratım tasarım sahnesi saniyeler içinde bilincimizde tasarlanmakta ve biz her an yaşadığımız hayatı yeniden şekillendirmekteyiz.

Peki kuantum alanda bu kadar hızlı tasarlayıp yarattığımız hayatımızı dizayn etmek için nasıl yavaşlayabilir, sahneyi nasıl başa alarak senaryoyu yeniden yazabiliriz ?

Hayatımız herkes tarafıncan izlenen bir film olsa ve senaryo yazarı da biz olsak, o görüntüyü o sahnede nasıl yönetirdik ?

Aslında burada atladığımız iki konu var,

1- Korkulara değer vermemek ve içinden geçmek yerine baskılanması gerektiğini düşünmek

2- İmajinasyon ve yeniden canlandırma yeteneğimizi olumlu kullanmamak ve korku ekranının öylece açık durması ve sonunda da yaşanması

Farkettiyseniz insanların çoğu bire-bir korkularını yaşar.

Ancak başarılı her insanı dinlediğinizde önce hayallerini olmuş gibi zihinde canlandırarak, sonrasında ise bu hayallerini nasıl bire-bir yaşadıklarını mucize gibi anlatırlar.

Bu durumda iki şeye zaman ayırmak gerekiyor :

1- Bir konu ile ilgili bir korkunuz tetiklendiğinde baskılamadan buna zaman ayırıp korkularınızla yüzleşmek, korku filmi gibi sahneyi izlemek ve tünelden geçerken sonucu ile yüzleşmek

2- Korkunuzun tam tersine olumlu bir deneyimi zihninizde canlandırmak için zaman ayırmak.
Çünkü çoğunlukla olumlu vizyonlamaya zaman ayırmayız.

Genellikle insanlar korkularını yaratırken önceki deneyimlerini referans alırlar.

Örneğin bir danışanım, boşandığı eşinin alkolik olduğunu, sonrasında hayatına yeni birisinin girdigini, bu kişinin başlangıçta alkol kullanmadığı halde sonradan alkol bağımlısı kadar alkol tüketmeye başladığını iletti.

Ona korkusunu yarattığını söyledim.

Düzenli olarak aynı korkuyu bilinçsizce zihinde canlandırmak, beynin elektriksel olarak sürekli aynı akım sinyalini vermesi ve sonunda bir düzlemde bu koşulları oluşturmasıdır.


Burada ne yarattığını fark ettikten sonra kişinin yavaşlayıp olumlu hayal kurmak için zaman ayırması ve yeni realiteyi güçlendirmesi gerekiyor.

Ancak insanların çoğu belki de zihni besleyen epifiz bezi (6. Çakra) verimli çalışmadığı için ve görsel sağ beynini pek kullanmadıkları için durup dururken yeni olumlu bir şeyi imajine edemezler.

Ek olarak alkolik bir eş yaratma korkusu kişiye ailesinden miras kalmış olabilir. Jenerasyon olarak muhtemel aile düzeni incelendiğinde aynı vakalara rastlamak şaşırtıcı olmayacaktır.

Bir korkunun vakalardaki tekrar sayısı ne kadar fazla ise bu korkuyu yeniden yaratma ihtimali de o kadar yüksek olabilir.

Bu kişi örneğin, alkolik partner korkusu her tetiklendiğinde zihninde, herhangi bir bağımlılığı bulunmayan, sağlıklı yaşama değer veren bir partner tasarlayabilir.

Eğer kişi zihin becerileri ile tasarlayamıyor ve -olur ya- hayalini bile kuramıyorsa kendine bu konuda bir rol-model çift bulabilir. Böylece vizyonlama işi oldukça kolaylaşacaktır.

Sosyal medyada veya çevremizde her gün bir yığın insanı gözlemleriz, gerçekte bilinçaltımızdaki amaç olanları amaçsızca takip etmek değildir; gerçek amaç kişileri gözlemleyip, ilham kaynağı yaratarak aynı olumlu yaratımı kendi hayat sahnemize dahil etmektir.

Ancak körelen inanç sistemimiz nedeniyle aynı sahnede tam o an kendimizi hayal etmek yerine, “ama olmaz ki” deyip görüntüyü kapatırız.

Hatta bazen olumlu şeyler yaratan kişilere bilinçsizce negatif enerji yükleriz. Çünkü adaletsizlik vardır, hayat ona jest yapmış, sizi ise kenara atmıştır…

Ve böylece merküri ( zihinsel) becerilerimizi verimli şekilde kullanmadan korkularla yaratılmış düşük bir bilinçle yaşam sürmeye devam edebiliriz …

Zihnin bu anlık yaratım potansiyelini yönetmek için ilk malzeme “farkındalık”tır.

Korkularını yarattığını farkeden kişi için bunu dönüştürmek oldukça kolaydır.

Örneğin,

-Ya beni aldatırsa (aldatma ekranı açılır..)

-Ya yolda hasta olursam (hasta olduğumuzu imgeleriz)…

…Gibi korkuların alt yapısını incelemek korkuyu bertaraf etmek için önemlidir. Çünkü korku uyarıcı ve koruyucu bir reflekstir ve örneğin partneriniz karşısında yetersiz hissediyorsanız bu durum aldatılma ve terkedilme korkunuzu tetikleyerek beslemeye devam eder. Bu durumda yeterli hissetmek için kendinizde boşluk yaratan durumlarla ilgilenmeli ve bu duygunuzu görmezden gelmemelisiniz.

Teknik olarak şu şekilde ilerlemek faydalıdır ;

1- Olumlu bir hayal kurun ve zihninizde canlandırın.
Örneğin;
-Ay sonu elimeki param bol bol yetti ve arttı.
-Aşk ve sevgi konularında çok şanslıyım.
-Çok akıcı İngilizce konuşuyorum.
-İstediğim araba benim oldu.
-Tüm sevdiklerim yanımda ve beni destekliyor.
-Tam hayal ettiğim gibi bir ev buldum.
-Bu şehirde yaşamak çok güzel.
-Herkesten takdir, tebrik ve çiçekler alıyorum.
-Adeta gitgide gençleşiyorum.

2-Hayalin içinde sizi rahatsız eden bir korku veya olumsuz bir titreşim var mı ?
Örneğin,

-Ay sonu param bol bol yetti ama bu seferde annemlerin bir ödemesi çıktı, onlara destek oldum ve yine param kalmadı.

(Parasızlık tünelinin içindeyiz.
Burada kişi muhtemelen defalarca aile içi ödemeler nedeniyle bütçe artıramamıştır. Ve yeniden farkında olmadan bu sahneyi gözünde vizyonlayıp tazelemektedir. Ve muhtemelen ay sonu bütçe artmayacaktır. )

3- Yeni bir olumlu vizyon tasarlayın

(Tünelin sonundaki ışık)

Bu kısım belki de size boş bir çabaymış gibi gelse de, biraz eforla imajinasyonunuzu kuvvetlendirmenizi öneririm.

Örneğin;
“Ay sonu hem ben hem ailem bütçe olarak çok rahatladık. Hem bana hem onlara bolluk ve kolaylık yağdı. Bu ay para artırdık ve bu aydan sonra artık daima para biriktirebiliriz.”

Eğer bu sahneyi canlandıramıyorsanız kendinize ay sonu para artırabilen ve geçim sıkıntısı yaratmayan bir model bulun.

Onların yaratımlarını etkilemeden veya onlara herhangi bir korku enerjisi yüklemeden sadece model alın ve vizyonlayın, sanki o sahnedeki sizsiniz…

Artık korkunuz yerini yeni bir vizyon ile yer değiştirdi. Şimdi biraz da bu vizyonu süsleyelim:
Ay sonu artan bütçenin bir kısmı ile kendinize bir masaj yatağı aldınız.

Yada başka iyi hissettiren şeyler aldınız …

(Bu hayali kabul ettiyseniz masaj yatağında ne kadar rahatladığınızı ve diğer detayları imajine edin. Bu hayali direk reddettiyseniz yine sizde neyi tetiklediğini farkedin ve serbest bırakın.)

Ay sonunu her düşündüğünüzde bu masaj temalı rahatlama sahnesini bir tv ekranında film izler gibi görselleştirip kendinizi tekrar tekrar izleyebilirsiniz.

Ve ay sonunu takipte kalın, keyfini çıkarın : )

Sevgiler,
Demet Yıldırım

Not : Eğer vesvese şeklinde panik atak yaratan ve ruhsal bunalım yaşatan sebepsiz korkularınız varsa 1000 defa “Ya Allah Selam” çalışarak (10 dk sürer) düz kaslarınızda çarpıntı yapan korkuların kendi kendine nasıl yatıştığını ve selamet / rahatlık frekansının açıldığını deneyimleyebilirsiniz.

demetyildirim.com
Bireysel Seanslar : 05315104865

Holistic Terapi :
@layaholistic

Eğitim Atölyesi :
@laya.store

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir