Tüm Dünya Senin
Ana odaklanmak için nefesine,
nefesine odaklanmak için burun kanallarındaki hava akımına, hava akımına odaklanmak için ortamdaki bol oksijene, negatif iyona ve mis gibi kokan bir doğaya ihtiyaç var.
Deniz kokusuna, zıplayan balinalara, yağmur yağmış toprağa, cırcır seslerine, gerçek çiçek kokularına, çam ormanlarına, yüksek dağların zindeliğine ve sevgi dolu bir kucaklaşmaya ihtiyaç var.
Anda kalamamamızın bir nedeni de bulunduğumuz bedeni, mekanı veya şehri sevmemek.
Orda olmak istememek.
Bu kadar kontrollü mekanlarda yaşayarak ve yolumuzdaki ağacın dalında sallanan bir maymun görme ihtimalimizi yok ederek, bu kadar doğadan uzaklaşarak anda kalamamanın ve sadece anda kalmayı hayal etmenin binbir yolunu keşfettik.
Belki şimdi biraz daha fazla nefes ve oksijen almak için gidip biraz cam açarak bulunduğumuz mekanı bu farkındalıkla güzelleştirebiliriz.
Ancak çocukluğumuza dönecek olursak tüm gezegenin bize ait olduğu zamanları hatırlayabilir ve biraz olsun sınırlarımızı kaldırabiliriz.
Keşif halindeki çocuklar, yetişkinlerin ziyaret etmediği tüm komşu evlerini gezer, bağ bahçe hukuku tanımadan en kuytu köşelere girer ve ruhunun olmak istediği her yere bedenlerini götürebilirler.
Peki şimdi bir çocuk bedeninde olsaydın ?
Kendini ne kadar sınırladığının ve bir kaç metre kareye hapsettiğinin farkına vararak hareket ivmeni değiştirebilirsin.
Aslında tüm dünya ve bu dünyada yaratılan tüm sevgi senin.
demetyildirim.com